Büyümüşsün Habersiz

Kalp ağrısı; annelik denen şey! Demedi demeyin.

Seni yatırdım yatağına ve odandan çıktım. Bensiz uyuman mümkün mü? Yatağında ne var ne yok her şeyi aşağı atmışsın. 5 dakikanın ardından dayanamadım, biliyorum ki kucağımda 5 dakikada uyuyacaksın. Ama işte bazen uyuyorsun diye, bir şansımı denemiştim.

Kucağıma aldım, her zamanki gibi sol elinin yüzük ve orta parmağını, ve tabii üzerimdeki kıyafetten de bir parça ağzına götürerek emmeye geçtin. Sana bakıyorum… Biberon emen kuzular var ya hani, daha ayaklarının üzerinde yeni duran, kımıl kımıl… İlerde kendini benim gözümden görmek istersen; bir kuzu bul biberon emen. Sen de benim minik kuzumsun anneciğim.

Kısa surede mayıştın tabii… 2 dakika gibi kısa… Ardından uzun havana başladın, “vuuııııvııııuuu” kendine ninni söyleyiş tarzı bu da! Tabii emmeyi bıraktın. Sol kol açıldı pergel gibi, yana… Bir de arada bir gülümsemiyor musun, gözlerin kapalı!
Acaba bana oyun mu yapıyorsun diye de düşünmedim değil, her ne kadar her seferinde böyle uyusan da, ne bileyim işte…
5 dakika olmadan uyudun nihayetinde. Zaten uyku saatin geldi de geçti bile, dayanamazsın hiç uykuya. Kollarımda isen, hemen uyuya verirsin.

Seni yatağına bırakacaktım, ama bir an kala kaldım karşımdaki manzarada! Okumaya devam et Büyümüşsün Habersiz