3 kardeş doğurayazdı, benim bu yumru kadar kalbim

Daha evliliğimizin 2. yılındaydık. Artık bir çocuğumuz olsa ne güzel olur dediğimiz zamanlar. Komşuda oturuyorum, dedi ki: “Bir aile var, anne baba kazada vefat etmiş. 3 kardeş orta da kalmış, bakanları yokmuş. Bir aile sahiplense keşke… Ama üçünü de birden kimse istemiyor ki, kardeşleri ayıracaklar mecbur bu gidişte”dedi.

Koştum geldim içim yana yana, eşime durumu anlattım.
“Bizim evlatlarımız olsunlar mı, hem kardeşler ayrılmaz.” dedim…
“Yapabilir miyiz ki, 3 çocuğun bakımını halledebilir miyiz!? Çocuğumuz da olursa 4 tane olacak” dedi…
“Allah yardım eder, zaten biri biraz ufakmış, o biraz daha fazla bakım ister, diğerleri okuluna gider gelir. Az daha büyük tencerede yemek yaparım, çamaşır bulaşık zaten makinalar yıkıyor, olur biter. Zaten şuan ihtiyaçları bakım değil ki, sevgi! Aile olmak. Kardeşlerinden ayrılmadan beraber olmak… Düşünsene akşamları oturur, muhabbet ederiz. Kitap okuruz… Oyun oynarız, geçer işte bir şekilde. Bir de kardeş kaybı  yaşamasınlar, bunun acısını eklemesinler acılarına. 4 tane olursa da 4 tane olur:) Ne güzel değil mi 🙂 ” dedim gözlerim parlaya parlaya…
“İyi o zaman, haber ver bizim çocuklarımız olsun, aile olalım onlara. Okumaya devam et 3 kardeş doğurayazdı, benim bu yumru kadar kalbim

Büyümüşsün Habersiz

Kalp ağrısı; annelik denen şey! Demedi demeyin.

Seni yatırdım yatağına ve odandan çıktım. Bensiz uyuman mümkün mü? Yatağında ne var ne yok her şeyi aşağı atmışsın. 5 dakikanın ardından dayanamadım, biliyorum ki kucağımda 5 dakikada uyuyacaksın. Ama işte bazen uyuyorsun diye, bir şansımı denemiştim.

Kucağıma aldım, her zamanki gibi sol elinin yüzük ve orta parmağını, ve tabii üzerimdeki kıyafetten de bir parça ağzına götürerek emmeye geçtin. Sana bakıyorum… Biberon emen kuzular var ya hani, daha ayaklarının üzerinde yeni duran, kımıl kımıl… İlerde kendini benim gözümden görmek istersen; bir kuzu bul biberon emen. Sen de benim minik kuzumsun anneciğim.

Kısa surede mayıştın tabii… 2 dakika gibi kısa… Ardından uzun havana başladın, “vuuııııvııııuuu” kendine ninni söyleyiş tarzı bu da! Tabii emmeyi bıraktın. Sol kol açıldı pergel gibi, yana… Bir de arada bir gülümsemiyor musun, gözlerin kapalı!
Acaba bana oyun mu yapıyorsun diye de düşünmedim değil, her ne kadar her seferinde böyle uyusan da, ne bileyim işte…
5 dakika olmadan uyudun nihayetinde. Zaten uyku saatin geldi de geçti bile, dayanamazsın hiç uykuya. Kollarımda isen, hemen uyuya verirsin.

Seni yatağına bırakacaktım, ama bir an kala kaldım karşımdaki manzarada! Okumaya devam et Büyümüşsün Habersiz

Gerçekten De Mi!

Evet, T A H A M M Ü L  E D E M İ Y O R U M!

Bazı bazı insanların, beni anlamaya çalışırken, anlarken (!), beni anlamayıp;üstüne bir de kalbimi un ufak etmesine hiç tahammül edemiyorum.
Beni gerçekten anlamanız mümkün değil, sadece anlamaya çalışırsınız. Ama görüyorum ki bu çabanız bile, sadece anlamak istedikleriniz yönünde.
Hiç bir zaman benim yaşadıklarımı yaşamadıkça tam anlamıyla beni/bizi anlamanız mümkün o l m a y a c a k .
Ben de sizi  anlayamayacağım! Çünkü ben biyolojik yollarla çocuk sahibi olup, hatta ve hatta ‘istemiyorduk, kazaydı, bittim, öldüm’ demediğim ve üzerine de bir tanıdığımın kalbiyolojik bir evlat sahibi olduğu haberini almadığım için bu da pek mümkün görünmüyor.
Her ortaya bir şeyler attığınız da, “evet bilmiyor, yavaş yavaş öğrenecek;benim de bir anne olduğumu, anlayacak. Anne/baba olma işinin; özü, üveyi, gerçeği, sahtesi, kendisinin, başkasının kelimelerden sıyrılmış olduğunu gerçeğini kavrayacak” diye, kendimi teselli ediyorum;sabırla size hala gülümseyerek Okumaya devam et Gerçekten De Mi!